Fransız Müziği İnceleme Serisi’nin 5. ismi Marsilya‘nın ve New York‘un yollarını birleştiren, eşsiz melankolik dans tınılarıyla duygularını hayranlarına ulaştıran Kid Francescoli, Daft Punk, Justice, Air, ve Phoenix gibi isimlerin taht kurduğu French Touch hareketinin vaz geçilmez bir üyesi.
Fransız Müziği İnceleme Serisi’nin diğer isimlerine göz atmak isterseniz sizi şöyle alalım;
Fransız Müziği İnceleme Serisi – #1 Claire Laffut
Fransız Müziği İnceleme Serisi – #2 Polo & Pan
Fransız Müziği İnceleme Serisi – #3 Agar Agar
Fransız Müziği İnceleme Serisi – #4 L’Impératrice
Kısa sürede Fransız Elektronik müzik sahnelerinin bir parçası haline gelen Kid Francescoli kurulduğu günden günümüze kadar sentetik sesleri ve indie folk izlerinin birleşimiyle adından bahsettiren bir proje.
Covid-19 salgını öncesi renkli sahnelere tanıklık eden Fransa gece hayatında ülkenin en büyük ve en iyi klüplerinde, r’n’b esintileriyle harmanlanmış folk, elektronik müzik tınılarıyla sahne almaktaydı.
Kid Francescoli ile yaptığımız röportaja buradan ulaşabilirsiniz.
Aslında, Paris‘te doğup Marsilya‘da büyüyen ve küçüklüğünden beri şarkı yazan Mathieu Hocine 2002’de Kid Francescoli macerasına solo olarak başladı. Sahne adına karar verirken Olympique de Marseille futbol takımındaki Uruguaylı futbolcu Enzo Francescoli‘den esinlendi. Zaten küçüklüğünden beri futbola aşırı ilgi duyuyordu. Hatta bir futbol oyuncusu olmanın hayallerini kuruyordu, ama o Kid Francescoli oldu 🙂
Nirvana ve Queen konserlerini izleyerek bateri, Oasis coverlarıyla gitar çalmayı öğrenen Mathieu, ilham aldığı insanların kullandığı dilden etkilenip şarkılarını İngilizce yazmaya başladı. Zaman geçtikçe kendini geliştirdi ve Fransızca da yazabildiğini fark etti. Brezilya Portekizcesi ve hatta İtalyanca şarkıları da bulunuyor. İngilizce‘nin daha akıcı olduğunu düşünse de her dilde şarkı yapmaya açık olduğunu belirtiyor.
Kürkçü dükkanı Marsilya‘yı ne kadar sevse de dünyayı keşfetme hevesiyle yerinde duramayan Mathieu, 2012 yılında New York doğumlu şarkıcı Julia Minkin ile tanıştı. Bu bilinen haliyle Kid Francescoli‘nin kurulmasına vesile oldu.
Belki de Kid Francescoli‘nin ihtiyacı olan şey tam olarak Julia‘nın hafif – havadar sesiydi. Zira 2014 yılında çıkardıkları With Julia albümüyle pop dünyasındaki yerlerini almış oldular. İsminden de tahmin edilebileceği üzere bu albüm Kid Francescoli‘nin Amerika‘ya ve Julia‘ya olan sevgisinin işlendiği bir albümdü.
İkili 2017‘de hem tanıdık tınılar, hem de beklenmedik dokunuşları harmanladıkları albümleri Play Me Again‘i çıkardılar. Bu albüm With Julia‘nın bir devamı niteliğindeydi, aşk hikayesi artık evrilmişti, New York‘tan ayrılmışlardı. Daha yeni bir kişisel ve müzikal bir tarzla karşımıza çıkmaktan çekinmediler. Artık Julia‘da Matheui‘un memleketi Marsilya‘ya taşınmıştı. Play Me Again de Güney Fransa sahillerindeki deniz, güneş ve kumdan ilham aldıkları -kendi deyişleriyle- suç ortaklıklarının meyvesi bir albüm oldu.
Hem eserlerine, hem de ilişkilerine iyi gelen bu yeni macera, albümdeki parçalara da ister istemez yansıyordu. Neyse ki Kid Francescoli de benzer müzikler yapan gruplar gibi gelişmeye açık bir grup olduğu için bu değişiklik onlara iyi geldi. Play Me Again‘in büyüsü sonrası Fransız pop sahnesinde kalıcı yerlerini garantilemiş oldular.
2020‘de çıkardıkları Lovers albümü için birçok sanatçıyla işbirliği yapan, adından da anlaşıldığı üzere oldukça romantik bir albüm olan bu albümleriyle Kid Francescoli Fransız “rüya” popunun bir numaralı ismi olarak nitelendirilmeye başladı.
1 Ekim‘de gerçekleşmesi beklenen, fakat covid-19 nedeniyle 07 Nisan 2022 tarihine ertelenen Kid Francescoli İstanbul’da %100 Studio‘da Türkiye’deki bebek hayranlarıyla buluşacak gibi gözüküyor. (Fingers Crossed)
Zorlu’nun kendileriyle yaptığı röportaja buradan ulaşabilirsiniz.
Bizim Kid Francescoli ile yaptığımız röportaja ise buradan ulaşabilirsiniz.
Yok artık, dayanamıyorum üzerime acilen bu etkinliğin linkini atın derseniz etkinlik bilet sayfasını şuraya bırakıyoruz.
Kid Francescoli’nin Spotify‘daki aylık dinleyici sayısı 1 milyon 621 bin. En çok dinlendiği yerler sırasıyla Paris, Mexico City, İstanbul, Berlin ve Londra.
Yorum yazmayı ve önerileriniz için bize ulaşmayı unutmayın, güvende kalın!
Bir cevap yazın